Agora
Son şeklini Roma İmparatoru Octavianus Augustus zamanında almış olan agora Ephesos şehrinin dini ve politik merkeziydi. Burada şehrin önemli problemleri tartışılmış, karara bağlanmış, şehir buradan yönetilmiştir. Burada bulunan arkeolojik buluntular M.Ö. 8. yüzyıla kadar inmektedir. Agorada yapılan kazılarda seramikten yapılmış lahitler bulunmuştur. Bunlar bugün Ephesos Müzesi’nde sergilenmektedir. Agoranın ölçüleri 160 x 58 m idi. Agoranın güneyindeki stoa Dor nizamında olup iki nefli idi. Dor nizamında bir kapıya sahipti. M.Ö. 2-1 yüzyıllara tarihlendirilen bu stoa ve kapıya ait yapı parçaları bugün orijinal yerlerinde (insutu) görülmektedir. Bu güney stoa batıda Domitian çıkmaz sokağı ve Laecanius Bassus Hydrekdocheionu ile sonlanmaktadır. Agoranın kuzeyinde ise üç nefli Bazilika Stoa (Krallık Salonu) yer almaktadır. Bu stoa iki katlı olup Ephesos’un en görkemli yapılarından biridir. Bulunan kitabesinden, inşa tarihinin M.S. ll yılı olduğu tespit edilmiştir. Ion nizamında inşa edilmiş olan bazilikanın yaptırıcısı C. Sextilius Pollio ve kızı Ofilia Bassa’ dır. Yan neflerin genişliği 4,72 m, orta nefin genişliği ise 6,85 m’ dir. Orta nefi oluşturan 67 adet sütun boğa başlı sütun başlığı taşımaktadır. Yapımından 12 yıl sonra yıkılan bu sütunların bazıları yeniden yapılmış ve iç kısımdaki ara sütunlar Korint nizamıyla yenilenmiştir. Yapının batı kesimi İmparator Nero döneminde bir Chalkidicum (anıtsal giriş) ile kaplanmıştır. Geç antik dönemde Theodosius döneminde, stoanın bir kesimi yıkılır ve yeni restorasyonda bu batı kesime eklenen bir apsis ile, tüm yapı bir bazilikaya dönüştürülür. Bu nedenle yapı Theodosius pazarı olarak da anılır. Yapının doğu kesiminde de bir Chalkidicum (anıtsal giriş) mevcut olup bu giriş İmparator Octavianus Augustus ve kansı Livia’nın heykelleri ile süslenmiştir. Bu heykeller bugün Ephesos Müzesi’nde görülebilir.
Agoranın ortasında 6 x 10 sütunlu peristilli bir tapınak bulunmaktadır. 28 x 15 m ölçülerindeki bir podium üzerinde yer almaktadır. Yapı malzemelerinden tapınağın M.Ö. 1. yüzyılın üçüncü çeyreğinde inşa edilmiş olduğu kesindir. Ancak tapınağın kime ait olduğu tartışmalıdır. Bazı bilim adamları tapınağın sahibinin Marcus Antonius ve Cleopatra olduğunu savlarlarken, bazı bilim adamları Octavianus Augustus’un Julius Caesar için yaptırdığını söylemekte, bazıları da Roma şehir tanrısı Dea’ya ait olduğunu belirtmektedirler.
Kaynak
Prof. Dr. Selçuk Gür – İlk İnsandan Selçuklu’ya Anadolu Uygarlıkları (syf: 192-193)