Bergama Gezi Rehberi

Demeter Temenosu

Demeter Temenosu yaklaşık 100 x 50 m. ölçüsünde büyük bir dikdörtgen teras üzerinde yer almaktadır (Şek. 297, No. 3). Yukarı gymnasiondan gelenler bir kapıdan geçtikten sonra, bir çeşmesi (5) ile kurban çukuru (6) bulunan meydana giriyorlar ve biraz daha yukarıda yer alan beş basamaklı merdivenden çıkarak Demeter temenosunun iki sütunlu propylonuna (4) varıyorlardı. Bu çeşme ve kurban çukuru, Demeter kültünün gereklerinden olup, daha krallık devrinde yapılmışlardı. Ancak bugünkü kalıntıları, Roma Çağı’nda olan yenileme ve büyültmelere aittir.
Demeter temenosunun girişini oluşturan propylonun iki sütunu, kazılar sırasında ye- 346 niden dikilmiştir. Bu küçük giriş yapısının architravı üzerindeki frizde bulunan bir yazıttan, temenostaki stoaların ve oikosların I. Attalos’un (M.O. 241 -197) karısı Apollonis tarafından yaptırılmış oldukları anlaşılmaktadır. Andezitten olan sütunlar Dor düzenindedir. Alt kısımda 20 adet yivin başlangıçları gösterilmişse de, birçok örnekte olduğu gibi burada da sütunların yivleri işlenmeden bırakılmıştır. Stilize edilmiş palmet yaprakları ile süslü olan başlıkların ince abacusları vardır. Bu çeşit başlıklar, Arkaik Dönem’de, özellikle Ae- olis Bölgesi’nde âdetti. Bu başlıkların propylonda kullanılmış olmaları, Kyzikos’lu olan Apollonis ile ilgili olsa gerektir.
Propylondan temenosun içine on basamaklı bir merdivenle inilmektedir (3). Tapınak, temenosun batı yarısında, sunak ise aşağı yukarı tam ortasında bulunmaktadır. Her ikisi de andezittendi. Tapınağın architravında ve sunağın kuzeydoğu köşesini oluşturan doğudaki orthostatları üzerinde yer alan, içerikleri aynı iki yazıtta bu eserlerin Philetairos (283-263) ve kardeşi Eumenes tarafından anneleri Boa için yaptırıldığı yazılıdır. Tapınak lon düzeninde 6,45 x 12,70 m. büyüklüğünde bir “templum in antis” idi. Architravın üzerinde girlandlar arasında boğa başları ile süslü bir mermer friz görülmektedir. Roma Ça- ğı’nda ön kısma Korinth düzeninde mermerden eklemeler yapılarak, tapınak bir prosty- los haline sokulmuştur (3). Architrav üzerindeki yazıtta bu yenilemenin Claudius Silianus Aesimus tarafından yapıldığı yazılıdır. Bu kişi Bergama’nın tanınmış Siliani ailesindendi ve sikkelerle yapılan tarihlemeye göre AntoninusPius zamanında yaşamıştı. Sunak 2,30 x 7,00 m. ölçüsünde olup, tapınağa oranla oldukça büyüktü. İlginç bir yapı olan bu sunağın iki yanında volütler bulunmaktadır.
Temenosun doğu kesiminde dört sunak daha görülmektedir. Bunlardan ikisi yanyana (B, C) ikisi de arka arkaya (D, E) yer almaktadır. B harfi ile gösterilenin yanında bir de kurban çukuru vardır. Her dört sunak da Krallık Devrinden olup Roma Çağı’nda çeşitli yenilemeler görmüşlerdir.
Temenosun güney yanı boyunca 91,50 m. uzunluğunda bir stoa bulunuyordu. İki nefli olan bu stoanın, hem temenosa hem de güneye bakan yönlerinde birer sütun sırası yer alıyordu. Sütun başlıkları propylondakiler gibi stilize edilmiş palmet yaprakları ile süslü idi. Hellenistik Dönem’de Apollonis tarafından yaptırılmış olan bu stoa, Roma Çağı’nda olasılıkla ion ya da Korinth düzenindeki mermeryapıların eklenmesi ile değişikliğe uğramıştır. Stoanın güney kesiminin altındaki bodrum katı iyi korunmuştur. Bodruma güneyden açılan kapılarla girilir, güney duvarının üst kısmında kalelerdeki mazgal deliklerine benzeyen pencereler vardır. Bodrum çeşitli malzemenin saklanması için depo olarak kullanılmış olmalıdır. Stoa güneyde bodrumun’döşeme düzeyine değin yükselen, eğimli payandalarla destekli idi. Destek duvarının bugünkü görünüşü bile çok göz alıcıdır.
Temenosun kuzey yönünde, tapınak ile sunak boyunca 43 m. uzunluğunda alçak bir stoa vardır. Bu stoanın temenosun ilk inşa edildiği sırada yapılmış olması gerektir. Stoa- nın doğuya doğru devamında aşağı yukarı aynı uzunlukta, yani yaklaşık 42 m. boyunda, on sıra halinde oturma yerleri (theatron) ortaya çıkarılmıştır. Bu taş sıraların üstünde 800 kişi için oturacak yer bulunuyordu. Theatronun ve onun batıya doğru devamı olan alçak stoanın arkasında onlara bitişik kademeli bir ikinci kat görünümünde, 80 m. uzunluğunda başka bir stoa yükseliyordu. Bu stoanın arka duvarı tamamıyla korunmuştur. Temenosun batısında ise dört odalı bir stoa inşa edilmiştir. Bu dört oda olasılıkla Kraliçe Apollo- nis’in yazıtında sözü edilen oikosların bir kısmıdır.
Yazıttaki oikoi sözü ile anılan yapılardan diğer birkaçının, kuzey stoa ile propylon arasında yer alan odalar olduğu söylenebilir. Bu odaların bugünkü görünümlerinden, Roma Çağı yapıları olduğu anlaşılmakta ise de, giriş kapılarının Hellenistik Dönem’e ait olmaları, burada Apollonis zamanında en azından iki büyük odanın var olduğuna tanıklık etmektedir. Bu bakımdan kuzey stoa ile propylon arasında, yani temenosun doğu yönünde, oikoi adı ile anılan odaların inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Dikkat edilirse tapınak ve sunak, temenosun doğu-batı ekseninden biraz güneye doğru kaymış durumdadır (Şek. 297). Bu kayma kuzeydeki stoalardave merdivenlerde yer alan seyircilerin, tapınağın ve sunağın önünde tertiplenen törenleri açık bir şekilde görmelerini sağlamak için yapılmış olsa gerektir.
Yukarıda söz konusu olan yazıtlara göre Hellenistik Dönem’de inşa edilen ilk tapınak ve sunak, yalnız Demeter’e; Apollonis zamanındaki yapılar ise Demeter’e ve Kore’ye sunulmuşlardı. Antoninus Pius Döneminde (M.S. 138-161) yapılmış olan Korinth düzenindeki prostylos, Demeter Karpophoros ile kızı Kore’ye sunulmuştur. Demeter ve Kore rahiplerinin ölümden sonraki dünyayı içeren güzel vaatleri nedeni ile bu kültler, Arkaik Dö- nem’den beri Hellas’da aydın olmayan halk arasında geçerli idi. Anadolu’da bu çeşit kültler Kybele ve Artemis gibi tanrıçalarla temsil ediliyordu. Demeter kültünün Anadolu’da yayılması Hellenistik Dönem’de başlamıştır. Priene’de de Bergama’daki ile çağdaş bir Demeter tapınağı vardır. Bergama’daki ve Efes’teki Serapis kültleri de aynı karakterde idiler ve büyük halk topluluklarını kendilerine çekiyorlardı. Aydın tabaka Hellenistik Dönem’de din ile olan ilgisini kaybettiği için, az okumuşlar büyük düşünürlerin yön verdikleri olumlu inanışlardan yoksun kalmışlar ve kendilerini bilgisiz rahiplerin yozlaştırdıkları mistik dinlere kaptırmışlardı.
Yukarıda söz konusu olan ve güney stoa hizasında temenosun dışındaki meydanda yer alan exedra şekilli çeşme (5) ile kurban çukuru (6), Demeter ve Kore kültü ile ilişkili idi. Hellenler gök tanrılarına sundukları kurbanları ateşte yakarlar, Demeter ve Kore gibi yer altına bağlı tanrılara adadıkları kurbanları doğu dinlerinde olduğu gibi keserler ve kanlarını bir çukura akıtırlardı.
Demeter temenosunun güneydoğusunda ve Asklepios tapınağının kuzeyinde yer alan yapı (7) Dionysos kültüne ilişkin bir toplantı evi olarak düşünülmektedir.

Profesyonel Turist Rehberi

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Language
Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.